Söze öncelikle kendimi tanıtmayla başlamak istiyorum. 21
yaşında Trabzonlu Trabzonsporlu bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Hayatım
bouynca doğru bildiğim şeyleri dile getirdim, yanlışım varsa düzelttim,doğrularımı ise hep savundum savunmayada Allah’ın izniyle devam edeceğim.Sayın
başbakanım bu dizeleri yazmamın sebebi son dönemlerde sosyal medyada şike
davası ardından sizin kişisel
yorumlarınızın ve siyasi tavırlarınız üzerine aldığınız eleştiriler üzerinedir.
10 senelik siyasi iktidarınızda bir çok konuda sizi savunmuş, desteklemiş,
gerektiği yerde hararetli tartışmalara girmiş birisi olarak şike davasında olan
tutumunuz ve sözleriniz, sadece Trabzonsporlu olduğum için değil her alanda
adaletin sağlanmasını ve gereğinin yapılmasını istediğim için beni derinden
yaralamıştır. Türkiye Cumhuriyeti polisinin, savcısının özenle yaptığı bir
soruşturmada ortaya çıkan belgelere ve delillere göre cezala alan topluma mâl
olmuş kişiler maalesef toplumda söz sahibi olduğundan yaptıkları açıklamalarla
bir çok siyasi için tehdit haline gelmiştir. Bu süreçte karşı karşıya gelen iki
büyük camianın yaptırım gücü kıyaslandığında ağır basan Aziz Yıldırım ve
tayfası arkasına aldığı paralı askerlele yaptığı/yaptırdığı açıklamalarla
gündemi değiştirmeyi amaçlamış satır aralarından siyasilere “Sandıkta
görüşürüz” mesajları vermiştir. Bunun üzerine her ne hikmetse siyasi
partilerimiz sıradan bir yasayı kavgasız gürültüsüz meclisten geçiremezken,
sporda şiddet yasasını el ele kol kola hatta BDP’lilerin eline siyasi malzeme
vererek değiştirmiştir. Çok şükür kör, sağır değiliz ve bazı şeyleri çok iyi
anlayabiliyoruz. Türk spor tarihinde eşi görülmemiş şekilde küme düşürülen
Ankaraspor gerçeği görmezden gelinirken, 3 temmuz günü ayyuka çıkan Fenerbahçe
ve beraberinde daha bir çok takımın şike skandalı sonrası siyasilerimiz anormal
bir telaşın içine girmişlerdir. Sizi nasıl savunduğumu, nasıl yanınızda
olduğumu çevremdekilerin eleştirilerine rağmen bilmeyen yoktur. Şike skandalı
için yapmış olduğunuz açıklamalar ve gayretler önce Trabzonsporluluğumla sonrada
içimde yaşattığım Ak Parti sevgisiyle ters düşmüş, sizi eleştirip yerden yere
vuranlara karşı beni zayıf kılmıştır.
22 Ocak 2013 Salı
Sevgili Başbakanım
Etiketler:
adalet,
başbakan,
fenerbahçe,
futbol,
hukuk,
şike,
trabzonspor
20 Ocak 2013 Pazar
Samsung Galaxy Note II Üzerine
Hiç şüphesiz 2013 dünyasının en göz kamaştırıcı yenilikleri mobil cihazlarda yer alıyor. Gelişen teknolojiyle insan zekasının birleşiminden muazzam yenilikler milyar dolarlık bir pazarda müşterilerin beğenisine sunuluyor.Markaların çeşit çeşit ürünlerinin yer aldığı bu pazarda her bütçeye uygun cep telefonu bulmak artık mümkün hale gelmiştir.Çeşit fazlalığı doğal olarak kişilerde kafa karışıklığına sebep oluyor. Burada sizlere elimden geldiğince Note 2 hakkında tavsiyelerde bulunacağım.
Şüphesiz çağımız artık teknoloji çağı ve insanların ihtiyaçlarını karşılamada teknoloji neredeyse kusursuz imkanlar sunuyor. Kullanıcının bir çok ihtiyacına cevap veren Note 2 80.05 x 151.1 x 9.4 mm, 180g boyut ve ağırlığıyla alıcılarda biraz soru işaretleri uyandırsa da çok amaçlı kullanımı ve sunduğu teknoloji ile kendisini akıllı telefon pazarında cazip hale getirmeyi başarmış bir cihazdır.Büyük olmasının cepte taşımada sıkıntı yaratacağını kabul ediyor fakat kendisiyle kıyaslanan diğer akıllı telefonlar ile arasında sadece 2-3 cm farkını da hatırlatmak istiyorum.
19 Ocak 2013 Cumartesi
Yabancı Dil Sorunsalı
Herkesin
dilindedir.Bir dil bir insan iki dil iki insan.Peki ya bu dilin eğitimi nedir ?
Nasıl olmalıdır ? Nasıl dil öğrenilir ? Biliyorum bir çoğumuz bende dahil
devlet okullarından mezunuz ve az çok ilk, orta ve lise dönemlerinde verilen
İngilizce dil eğitimini biliriz. Hep aynı düzeydedir. İlk kez yabancı dile
maruz kalındığında çekilen çile normal olsa da ilerleyen yıllarda verilen
eğitimin hep aynı seviyede olması öğrencinin dile hep aynı pencereden bakmasına
sebep oluyor.Yani ilk defa 4. sınıfta What is your name ? kalıbıyla başlanan İngilizce
macerası, lise dönemine gelindiğinde (bölümüne göre 10.11 veya 12. sınıfa kadar)
hala What is your name ? My name is blabla seviyesinde
kalıyor.İstisnalar elbette vardır.Kendini gösterip birazda yaratanın vergisi
olan yeteneğiyle bir kaç adım önce çıkan öğrenciler bunların arasından
kolaylıkla sıyrılmıştır fakat genel görüntüye baktığımızda 4. sınıftan başlayıp
11 hatta 12. sınıfa kadar devlet okullarında İngilizce dersi alıp hala aynı
seviyede (starter) olan öğrencilerin İngilizce çok büyük sorun olarak üniversite
yıllarında karşısına çıkıyor.Bu sorun hem öğretim sistemi hemde öğrenci odaklı
olduğunu kabul ediyorum.Çalışmayan, istemeyen, üstüne gitmeyen öğrenci için
dünyanın hiç bir eğitim sistemi başarılı olamaz fakat içinde biraz isteği olan
biraz dili yeten öğrenciler için ülkemizin İngilizce eğitim sistemi içinde bir
çok sıkıntı barındırıyor.Üniversite dönemine gelen öğrenci mühendislik
fakültesini kazandığına mı sevinse yoksa öğrenimi boyunca aldığı yarım yamalak
İngilizce bilgisiyle hazırlık sınıfı okuyacağına mı üzülse bir karamsarlık
içine düşüyor.Bu sadece mühendislik için okuyanda geçerli değil lisede yabancı
dil sınıfında okuyup üniversiteye girip oradaki İngilizceyi gördüğünde biz
lisede İngilizce mi öğrenmişiz ? diye kendisini sorgulayan binlerce öğrencinin
olduğuna dair bahse girebilirim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)