19 Ocak 2013 Cumartesi

Yabancı Dil Sorunsalı


   Herkesin dilindedir.Bir dil bir insan iki dil iki insan.Peki ya bu dilin eğitimi nedir ? Nasıl olmalıdır ? Nasıl dil öğrenilir ? Biliyorum bir çoğumuz bende dahil devlet okullarından mezunuz ve az çok ilk, orta ve lise dönemlerinde verilen İngilizce dil eğitimini biliriz. Hep aynı düzeydedir. İlk kez yabancı dile maruz kalındığında çekilen çile normal olsa da ilerleyen yıllarda verilen eğitimin hep aynı seviyede olması öğrencinin dile hep aynı pencereden bakmasına sebep oluyor.Yani ilk defa 4. sınıfta What is your name ? kalıbıyla başlanan İngilizce macerası, lise dönemine gelindiğinde  (bölümüne göre 10.11 veya 12. sınıfa kadar) hala What is your name ? My name is blabla seviyesinde kalıyor.İstisnalar elbette vardır.Kendini gösterip birazda yaratanın vergisi olan yeteneğiyle bir kaç adım önce çıkan öğrenciler bunların arasından kolaylıkla sıyrılmıştır fakat genel görüntüye baktığımızda 4. sınıftan başlayıp 11 hatta 12. sınıfa kadar devlet okullarında İngilizce dersi alıp hala aynı seviyede (starter) olan öğrencilerin İngilizce çok büyük  sorun olarak üniversite yıllarında karşısına çıkıyor.Bu sorun hem öğretim sistemi hemde öğrenci odaklı olduğunu kabul ediyorum.Çalışmayan, istemeyen, üstüne gitmeyen öğrenci için dünyanın hiç bir eğitim sistemi başarılı olamaz fakat içinde biraz isteği olan biraz dili yeten öğrenciler için ülkemizin İngilizce eğitim sistemi içinde bir çok sıkıntı barındırıyor.Üniversite dönemine gelen öğrenci mühendislik fakültesini kazandığına mı sevinse yoksa öğrenimi boyunca aldığı yarım yamalak İngilizce bilgisiyle hazırlık sınıfı okuyacağına mı üzülse bir karamsarlık içine düşüyor.Bu sadece mühendislik için okuyanda geçerli değil lisede yabancı dil sınıfında okuyup üniversiteye girip oradaki İngilizceyi gördüğünde biz lisede İngilizce mi öğrenmişiz ? diye kendisini sorgulayan binlerce öğrencinin olduğuna dair bahse girebilirim.
    
  Sistem içinde öyle çarpıklıklar barındırıyor ki devlet (düz lise) lisesinde dil sınıfında maksimum 13 saat yabancı dil dersi verip kolej ve Anadolu liselerinde 2 kat daha fazla yabancı dil dersiyle sınava hazırlanan öğrenciyi bir tutup aynı yabancı dil sınavında bu öğrencilerden üstün başarı bekliyor. İngilizce eğitimde 4 ayrı yöntem kullanılır yazma (writing) okuma (reading) konuşma (speaking) ve gramer (grammar) ... Ezberci sistem gramer için öğrencinin zihnine kalıpları kaydediyor bir nebze başarılı olmasını sağlıyor peki ya diğer konular.En can alıcı nokta ise konuşma.İngilizce öğreniminde en çok göz korkutan olay konuşmadır.Utanma sıkılma becerememe ve verilen konuşma eğitimiyle doğru orantılı olarak başarılı olma yüzdesi çok düşük kalıyor. Kaldı ki yabancı dil sınıfı okumayan öğrencilerin aldığı eğitim bu kadar da detaylı değildir. Sadece gramer vardır, bu durum öğretmenin seçimine göre biraz okuma biraz da yazma içerir o da çok kısıtlıdır çünkü haftalık İngilizce ders saati maksimum 4 saattir (bu saat okuldan okula değişiklik gösterebilir).Hal böyle olunca öğrencilerin İngilizce bilgisi geniş zamandan öteye geçemiyor.Tabi bu sorun sadece sistemin çarpıklıklarından dolayı değildir öğrencilerinde bu öğrenime önem vermesi gerekiyor.Fakat öğrencilerin zihninde “yahu ne yapacağım bu İngilizceyi” düşüncesi yer edip o rahatlığa kendilerini kaptırdıklarında bu sefer sadece dersi geçmeye odaklı ders çalışma teknikleri devreye giriyor ve öğrenilen şeyler hiç bir zaman üst seviyeye ulaşmıyor.Oysaki öğrenciler üniversite yıllarında ve sonrasında bu yabancı dilin ne kadar önemli olduğunun farkında olsalar bu bilinçle yabancı dil eğitimi alsalar bu kadar rahat ve bu kadar başarısız olacaklarını düşünmüyorum.Eğitim sisteminde nitelikli öğretmenlerin olmaması, öğrenciyi ezberci eğitime zorlamak ve gereken önem verilmemesi devlet okullarından mezun olan öğrencilerin çoğunda yabancı dil sorunsalına sebep oluyor ve öğrencileri ekstra yükümlülüğün altına sokuyor.Umarım gelecek senelerde devlet okullarında yabancı dil eğitiminin önemi anlaşılır da üzerine düşülür.

    Uzun yıllardır yabancı dil eğitimi aldığımdan edindiğim tecrübelerle diyorum ki küçük yaşlardaki çocukları mutlaka bir yabancı dil öğrenmeye yönlendirelim.Küçük yaşlarda öğrenme yetisinin daha gelişmiş olması çocukların yabancı dili öğrenmede ileriki yıllarda onları baha başarılı seviyelere ulaştıracaktır çünkü artık çağımızın en gerekli olan şeylerinden biri yabancı dildir. Bu İngilizce olur Almanca olur Fransızca olur Arapça hatta İbranice bile olur yeter ki kişi bir yabancı dile ana dili gibi hakim olsun. Yabancı dil öğrenmek isteyen kişilere tavsiyem ise mutlaka imkanlar dahilinde öğrendikleri dil için o ülkeye bir tur düzenlemeleri. Dil ancak o şekilde daha rahat biçimde geliştirilir. Çünkü kişi kendi ülkesinde dilini bir noktaya kadar geliştirebilir ve zora geldiği anda Türkçe konuşmaya başlar bu yüzdem öğrenimde ve geliştirmede sıkıntılar ortaya çıkar fakat yurt dışında dil öğrenip geliştirmek çok daha başarılı sonuçlara ulaştırıyor.Bunun da en büyük sebebi orada, o dili konuşma zorunluluğun olacak. Çevrende herkesin İngilizce konuştuğu bir ortamda sen kendini zorlamaz üstüne gitmez isen orada barınamaz ve aç kalırsın en basit demeyle. Umarım önümüzdeki yıllarda yabancı dil öğrenme bilinci ülkemizde çok daha yaygın olur ve devletimiz ilk,orta ve liselerdeki İngilizce eğitimini yeterli seviyelere ulaştırır.Son olarak çeşitli dil kurslarına tonlarca para harcayıp daha ilk kurlarda havlu atanları da unutmamak gerek ...

1 yorum:

  1. sana katıldığım çok nokta var ; yalnız önemli olan bunlardan ders çıkarmak;senin ,benim ,bizim gibilerin...umarım ilerdeki öğrencilerimize daha iyi eğitim verme fırsatımız olur ; zira işimizde başarılı olmak bizim elimizde bence sistem ne olursa olsun:)

    YanıtlaSil